Kayseri Hukuk ve Danışmanlık Ofisi

Kayseri Boşanma Avukatı 0545 912 67 11

BOŞANMA SONRASINDA MAL REJİMİNİN TASFİYESİ 20 SORU 20 CEVAP

04.10.1926 tarihinden itibaren 473 sayılı Medeni Kanun ile eşler arasında aile hukuku müessesesi büyük değişiklik ve yeniliklerle hukuk sistemimize girmiştir. Öte yandan 01.01.2002 tarihinde ikinci büyük değişim yaşanmış eski medeni kanun yürürlükten kaldırılarak 4721 sayılı Yeni Türk Medeni Kanun kabul edilmiştir. Kuşkusuz eşler arasında aile birliğinin kurulması ve devamı arzu edilmekte ise de, evlilik birliğinin sonlanması ve buna bağlı olarak geride bırakılan malvarlığının akıbeti de aynı derecede önem arz etmektedir. Bu çalışmamızda eşlerin boşanma davası sonrasında mevcut mal varlıklarının akıbeti ve paylaşım esası eski ve yeni Türk medeni kanunda herkesin merak ettiği konular soru-cevap şeklinde karşılaştırmalı olarak incelenecektir.

 

SORU 1- Mal rejiminin tasfiyesi ne demektir ?

Cevap : Evlilik birliğinin boşanma ile sona ermesiyle birlikte tarafların evlilik birliği içerisinde edinmiş oldukları tüm malvarlığı değerlerinin (nakit para, ev, araba, arsa, şirket hisseleri, çek, bono ve tahviller, menkul ve gayrimenkul mallar ) boşanma davası açıldığı tarih itibariyle kural olarak eşit bir şekilde paylaşılmasıdır. Evlilik birliğinden önce edinilen mallar ile Boşanma davası açıldıktan sonra eşlerin edindiği mallar tasfiyede paylaşıma dahil edilmezler.

 

SORU 2-Evlilik Birliği içerisinde edinilen mallar hangi esasa göre tasfiye edilir ?

Cevap :Evlilik birliği sona ermesiyle birlikte mevcut malların kime ait olacağı sorunu ortaya çıkmaktadır. Eski medeni kanunumuzda eşler arası yasal mal rejimi olarak Mal Ayrılığı rejiminin kabul etmekteydi. Fakat 01.01.2002 tarihli 4721 sayılı Medeni Kanun yasal mal rejimi olarak ‘’ Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi’’ olan eşlerin evlilik birliği içerisinde edinmiş oldukları malların yarı yarıya paylaştırılması esasına dayanmaktadır. 01.01.2002 tarihinden önce evliliklerde mal ayrılığı rejimi kapsamında mevcut menkul, gayrimenkul mallar hangi eş üzerine kayıtlı ise ona ait olacak 01.01.2002 tarihli 4721 sayılı yeni medeni kanunda yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi çerçevesinde malvarlığının kimin üzerinde kayıtlı olduğuna bakılmaksızın diğer eşin kural olarak yarısı oranında katılma payı alacağı gündeme gelecektir. Ancak belirtmek gerekir ki bireylerin evlenmeden önce elde etmiş olduğu mallar kimin üzerine kayıtlı ise ona aittir.

 

Soru 3 : Eşler diledikleri mal rejimini seçebilirler mi ?

Cevap : Eşler dilerlerse kanunun tanıdığı sınırlar çerçevesinde Mal ortaklığı, Mal Ayrılığı, Paylaşmalı Mal Ayrılığı ve Edinilmiş Mallara Katılma Rejimini seçebilirler. 4721 sayılı 01.01.2002 tarihinden sonra evlenen bireyler aralarında sözleşme ile ayrı bir mal rejimi belirlememiş olan taraflar için yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.  

 

Soru 4 : Yasal Mal Rejimi olan Edinilmiş Mal nedir? Hangi mallar edinilmiş mal kapsamında tasfiye edilir?

Cevap : 4721 sayılı TMK m.219/1 e göre ‘’Edinilmiş mal, bu mal varlığı devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir. ‘’ Bir eşin edinilmiş malları özellikle şunlardır:

TMK m.219/2

1-Çalişmasının karşılığı olan edimler,

2-Sosyal güvenlik ve sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,

3-Çalışma gücü kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,

4-Kişisel malların gelirleri,

5-Edinilmiş malların yerine geçen değerler

Edinilmiş malları karşılıklı/ivazlı olarak tanımlamak yerine emek ağırlıklı olarak tanımlamak daha doğrudur. Örnek vermek gerekirse kişisel malların gelirleri, herhangi bir karşılık ödenmediği halde edinilmiş mal sayılmaktadır.

Sonuçta bir malın edinilmiş mal olup olmadığı hususunda karşılıklı olmasının yanında eş tarafından emek harcanmış olması da önemlidir.

Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir.

Her eş kendi kişisel mallarını aldıktan sonra evlilik içerisinde elde edilen “edinilmiş mallar” yarı yarıya paylaşılır.

 

Soru 5 : Kişisel Mal nedir ? Paylaşımda tasfiyeye tabi midir ?

Cevap : Aşağıda sayılanlar TMK m.220 gereğince kişisel maldır :

1-Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,

2-Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri,

3-Manevi tazminat alacakları,

4-Kişisel mallar yerine geçen değerler.

Boşanmada mal paylaşımı yapılırken öncelikle her eş kendi kişisel mallarını geri alır, yani bu mallar paylaşıma dahil edilmez.

 

Soru 6 :Miras kalan mallar tasfiyeye dahil edilir mi ?

Cevap : 4721 sayılı TMK m.220/2 gereğince bir eşin miras ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri kişisel mal olarak kabul edilir. Tasfiyeye dahil edilmez.

 

Soru 7:Taraflar arasında boşanma gerçekleştikten sonra mal paylaşım davasında hangi alacak talebinde bulunulabilir ?

Cevap :

1-Katkı Payı Alacağı : 01.01.2002 tarihli 4721 sayılı medeni kanundan önce mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu durumlarda, eşlerden birinin, diğerine ait mala hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın yaptığı katkıya katkı payı alacağı denmektedir.

2-Değer Artış Payı Alacağı : 4721 sayılı Medeni Kanunda döneminde eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkını ifade eder.

3-Katılma Payı Alacağı : 4721 sayılı TMK ile boşanma ile aksine bir düzenleme yapılmamışsa edinilmiş olan malvarlığı değerlerinde ( eklenecek değerler ve denkleştirmeler hesaplandıktan sonra ) ortaya çıkan artık değerin yarısına katılma alacağı denmektedir.

 

Soru 8 : Boşanma Davası ile Mal Rejiminin Tasfiyesi davası birlikte açılabilir mi?

Cevap : Mal paylaşımı davasında karar verilebilmesinin ön koşulu mal rejiminin sona ermesidir. Mal rejiminin sona ermesinin esas sebebi ise boşanmanın gerçekleşmesidir. Boşanma davası ile mal paylaşım davası kural olarak birlikte açılmaz. İki davanın aynı anda açılması durumunda mahkeme boşanma davasını bekletici mesele yapacaktır. Yani yukarıda da belirtildiği gibi mal paylaşımı davasında karar verilebilmesi için öncelikle boşanma davasının kabul edilmesi gerekecektir.

 

Soru 9 : Mal rejiminin tasfiyesi davası ayni nitelikte bir dava mıdır ?

Cevap : Mal rejiminin tasfiyesi davası ayni nitelikte olmayıp, boşanma davası sonrası evlilik birliği içerisinde edinilmiş olan malların tasfiyesi üzerine çıkacak olan artık değerin 4721 sayılı TMK m.226 kapsamında diğer eşin yarısı oranında hak sahibi olmasıdır. Yukarıda açıklandığı üzere mal rejimi tasfiyesi ayni olarak taksim edilmemekte bir alacak davası şeklinde karşımıza çıkmaktadır.

 

Soru 10 : Mal rejiminin tasfiyesi davasında görevli ve yetkili mahkeme neresidir?

Cevap :Boşanma halinde eşler arasında görülecek mal rejiminin tasfiyesi davasına bakmaya görevli mahkeme Aile Mahkemesi görevlidir.

Yetkili Mahkeme :

Mal paylaşımı davasının görüleceği yetkili mahkeme tespitinde kanun koyucu seçimlik yetki belirlemiştir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanun m.214 davanın hangi il veya ilçede görülebileceği şu şekilde belirlenmiştir.

1-Mal rejiminin ölümle sona ermesi durumunda ölenin son yerleşim yeri mahkemesi,

2-Boşanmaya, evliliğin iptaline veya hakim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda, bu davalarda yetkili olan mahkeme,

3-Diğer tüm hallerde davalı eşin yerleşim yeri mahkemesi mal paylaşım davasına bakmaya yetkilidir.

Davanın görevli ve yetkili mahkemede açılması en önemli sorunlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır.

 

Soru 11 : Boşanmada Mal Paylaşımı davası açma süresi ne kadardır ?

Cevap : Boşanma davası sonrası mal rejiminin tasfiyesi davası belirli bir süre geçmeden açılmalıdır. Mal rejiminin tasfiyesi davası boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmalıdır. Kanunun belirlediği 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtiği taktirde mal paylaşımı talebinde bulunulamayacaktır.

 

Soru 12 :Evlilikten Önce Alınan Malların Kira Gelirleri Mal Paylaşımına Dahil Edilir mi ?

Cevap : Evlilikten önce alınan mallar her ne kadar kişisel mal olarak kabul edilse de 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m.2019/2  kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mal olarak kabulü gerekmektedir. Kira geliri evlilik birliği içerisinde elde edilen mal sayıldığından boşanmada diğer eş kira gelirlerinin yarısı üzerinde hak sahibi olur. Öte yandan eşler mal rejimi sözleşmesiyle kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mallara dahil olmayacağını kararlaştırabilirler.

 

Soru 13 :Bir eşin üçüncü kişilerden aldığı maddi ve manevi tazminatlar Boşanmada Mal paylaşımına dahil edilir mi ?

Cevap : Maddi tazminatlar edinilmiş mal olarak kabul edilir. Eşlerden biri bedensel ve cismani zarar sebebiyle herhangi bir maddi tazminata hak kazanırsa, diğer eşin boşanma halinde maddi tazminatın yarısı üzerinde hak sahibi olur. Öte yandan manevi tazminatlar kanun gereği kişisel mal olup, diğer eşin mal paylaşımı davasında manevi tazminat üzerinde herhangi bir hakkı bulunmamaktadır.

 

Soru 14: Bankada bulunan para mal rejiminde tasfiyeye dahil edilir mi ?

Cevap : Evlilik birliğinden önce tarafların bankada bulunan her türlü mevduatları kişisel mal olarak kabul edilir ve diğer eşin mal rejimi tasfiyesi kapsamında hiçbir hakkı bulunmamaktadır. Fakat evlilik birliği içerisinde kim tarafından kazanıldığına ve birikim yapıldığına bakılmaksızın eşlerin herhangi birinin hesabındaki banka mevduatları edinilmiş mal kabul edilir ve diğer eşin boşanmada bankada bulunan paranın yarısı üzerinde hak sahibi olur.

 

Soru 15 :Evlenmeden önce kredi kullanılarak alınan mallar nasıl tasfiye edilir?

Cevap : Boşanmada mal paylaşımı tasfiyesi kural olarak evlilik birliği içerisinde edinilen malların paylaşılması esasına dayanır. Evlenmeden önce alınan mallar satın alan eşin kişisel malı kabul edilir ve paylaşıma dahil edilmez. Fakat evlenmeden önce alınan, ancak kredisinin bir miktarı evlilik öncesi ödenen kalan kısmı evlilik birliği içerisinde ödenen, evlilik öncesi alınan malların durumu boşanma halinde şu şekilde paylaşıma dahil edilmektedir.

-Evlilik birliği içerisinde kredi ile ödenerek alınan her türlü mal edinilmiş mal kabul edilir. Diğer eşin evlilik birliği içerisinde ödenen kredi miktarı üzerinden hak iddia edebilir. Evlilik süresi boyunca ödenen kredilerinin hangi eş tarafından ödendiğinin herhangi bir önemi yoktur.

-Evlilik birliği içerisinde ödenen kredilerin, satın alınan fiyat üzerinden oranı tespit edilir. Mal rejimin tasfiyesi davasında bilirkişi raporuyla güncel değeri tespit edilir. Daha sonra hesaplanan oran (ödenen kredilerin malvarlığının alındığı tarihteki değerine oranı ) gayrimenkulün güncel değerine oranlanarak eşin tasfiyeye konu katılma alacağı hesaplanır.

Bir örnekle açıklamak gerekirse; 200.000 TL ye satın alınan evin 120.000 TL ‘lik kısmı evlilik birliği içerisinde kredi ile ödendiğini düşünelim. Evlilik birliği içerisinde ödenen kredilerin evin alım değerine oranı %60 ‘dır. Boşanma sırasında evin güncel değeri 300.000 TL olduğunu kabul edersek, evin güncel piyasa değerinin %60 ‘ı 180.000 TL olacaktır. Boşanmada mal paylaşımına konu değer 180.000 TL’dir. Eşler, edinilmiş malları yarı yarıya hak sahibi olduğundan diğer eş katılma alacağı olarak 90.000 TL talep edebilecektir.

 

Soru 16 :Evlilik öncesi alınan malların satılarak yeni bir mal alınması durumunda tasfiyeye etkisi nedir ?

Cevap : Boşanmaya dayalı mal paylaşım davasında, evlilik birliği içerisinde elde edilen malvarlıklarının paylaşımı esasına dayanır. Evlilik öncesi edinilen mallar kişisel mal niteliğindedir. Dolayısıyla mal rejiminin tasfiyesi davasında paylaşıma esas teşkil etmez. Fakat evlilik öncesi alınan malın satılarak bir miktar para veya mal eklenmek suretiyle alınan mallarda, eklenen değerin malda meydana getirdiği artık değerin yarısı üzerinde diğer eşin talep hakkı bulunmaktadır.

 

Soru 17 :Mal rejiminin tasfiyesi davası eşlerden birinin mal kaçırma ihtimalinin önüne geçilmesi nasıl sağlanır?

Cevap : Boşanmaya dayalı tasfiye davalarında uygulamada eşlerin diğer tarafın haklarını alabilmelerini engellemek ve yükümlülüklerini yerine getirmemek amacıyla mal kaçırma sık sık başvurulan yöntemdir. Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme nedeniyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu mal hakkında satışı engelleyen ihtiyati tedbir kararı aile mahkemesinden talep edilmesi gerekecektir. Mahkeme ilgili tapu müdürlüğüne müzekkere yazarak satışı engellemek için tapu kaydına ihtiyati tedbir şerhi kararı vermektedir.

 

Soru 18  : Mal rejiminin tasfiyesi davasında malın hangi tarihteki değeri esas alınır ?

Cevap : Mal rejiminin tasfiyesi davasında yasa gereği mevcut edinilmiş mallar, tasfiye anındaki  ( tasfiye anı karar tarihidir, karara en yakın tarih ) sürüm değeri esas alınarak artık değerin yarısı oranında diğer eşin talep hakkı bulunmaktadır. 4721 sayılı TMK m.232 ‘’Mal rejiminin tasfiyesinde malların sürüm değeri esas alınır.’’

 

Soru 19 :Mal rejiminin tasfiyesi davasında eşin pay oranının azaltılması veya kaldırılması mümkün müdür ?

Cevap :4721 sayılı TMK m236/2 gereğince ‘’Zina veya hayata kast nedeniyle boşanma halinde hakim, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir.’’

 

Soru 20 :Boşanma ve mal rejiminin tasfiyesi davasını bireysel olarak açmak mümkün müdür? Avukat ile temsil zorunlu mudur ?

Cevap : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereğince hukuki ihtilaflarda dava açmak ve açılan davayı takip etmek için Avukatla temsil zorunluluğu bulunmamaktadır. Fakat davanın niteliğinin doğru tespiti, görevli ve yetkili mahkemede davanın açılması, usuli işlemlerin süresinde yapılması, delillerin doğru ve zamanında dosyaya ibrazı gibi dava süresi boyunca herhangi bir hak kaybı yaşanmaması ve hakkın etkin kullanımı için alanında uzman bir avukattan hukuki yardım alınması önem arzetmektedir.

 

Web sitemizde bulunan bütün makale ve içeriklerin telif hakkı Av.Vahip KARAGÖZ’e aittir. İzinsiz bir şekilde kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması ve ticari amaçlarla kullanılması halinde her türlü hukuki ve cezai süreç başlatılacaktır.

 

 

 

                                                                                                                       

× Avukata Sor